Osmanlı Devleti'nin kuruluşunun 700. yıldönümünde YENİ TÜRKİYE olarak böylesine dev bir esere imza atmanın gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. "Osmanlı Projesi", Türkiye'nin en büyük fikir projesi ve bugüne kadar Osmanlı Tarihi üzerinde hazırlanmış en büyük araştırma oldu. Türkiye'nin ve dünyanın en önemli Osmanlı uzmanlarının yer aldığı çalışmamızda, önce Osmanlı tarihi konusunda önde gelen bilim adamlarından oluşan bir Yayın Kurulu teşkil edildi. Yayın Kurulu'nun tespit ettiği konu başlıklarına göre araştırma yazılarının siparişleri verildi. Bunun için dünyanın 56 ülkesinden 497 ve Türkiye'den 1536 olmak üzere 2033 bilim adamı ve uzmanla temas kuruldu. Türkiye dışındaki bilim adamlarından 221, Türkiye'deki bilim adamlarından 968 olmak üzere toplam 1189 bilimsel yazı Yayın Kurulu'na intikal etti. Bu yazılardan 138'i Türkiye dışından ve 672'si Türkiye'den toplam 810 bilimsel makale eserimizde yer aldı. Yayınlanmayan yazıların büyük çoğunluğu da aslında bilimsel nitelikte idi; ancak tekrarlardan kaçınma, şekil şartlarına uymayış gibi gerekçeler yazıların yayınlanmamasında etkili oldu.
Yayınlanan yazıların tamamı da orijinal olup, daha önce herhangi bir dilde yayınlanmamış yazılardır. Bunların büyük çoğunluğu arşiv kaynaklarından yararlanılarak hazırlanmıştır, Bu araştırmalar yapılırken başta Başbakanlık Osmanlı Arşivi olmak üzere 33 ülkenin arşivlerinden faydalanılmıştır.
Eserimiz, 12 cilt ve toplam 9.244 sayfadan meydana gelmektedir, l, ve 2. ciltler Siyaset, 3- cilt İktisat, 4. ve 5. ciltler Toplum, 6. cilt Teşkilât (idarî teşkilât, hukuk sistemi, askeri teşkilât), 7. cilt Düşünce, 8. cilt Bilim, 9-, 10. ve 11. ciltler Kültür ve Sanat, 12. cilt Hanedan (biyografi ve bibliyografya) başlıklarını taşımaktadır. "Osmanlı", bir ansiklopedi, kronolojik bir klasik siyasî tarih çalışması veya birkaç bilim adamının yazdığı bir tarih kitabı değildir. Osmanlı hakkında siyasî, iktisadî, sosyal, kültürel, bilimsel ve felsefî açıdan ilk defa bu derece kapsamlı bir çalışma yapılmıştır. Kısaca, Amerikalı bir bilim adamının ifadesi ile bu, "bir milletin kendi tarihi hakkında yapabileceği en büyük araştırma projesidir.
XIII. Yüzyılın sonlarına doğru tarih sahnesine giren Osmanlı Beyliği'nin aradan bir asır geçmeden bir cihan devleti, bir imparatorluk haline gelmesinin ardındaki esrar halen tartışılmaktadır. İnsanımız bu mucizevî oluşun sırrını, Osmanlı'nın temelindeki manevî harç ile izah etmekte, Şeyh Edebalı'nın tefsir ettiği Osman Gazi'nin meşhur rüyasındaki Çınar efsanesine inanmaktadır. Hangi görüş tarzı doğru olursa olsun, "cihangirâne bir aşiretten" cihan devletine ulaşmada sadece kılıcın rol oynamadığı, Osmanlı'nın "tehafüt tutkusu"na, fütuhat ve gazâvar anlayışına, sağlam bir ekonominin, yerleşik, şehirli ve dengeli bir toplum yapısının, köklü bir eğitim, bilim, kültür ve sanat dokusunun destek olduğu, artık bütün ilmî çevrelerin kabul ettiği gerçeklerdir. "Osmanlı Cihan Hâkimiyeti Mefkuresi", cihanşümuldur, emperyaldir fakat asla emperyalist değildir. Osmanlı Devleti, hâkimiyeti ve nüfuzu altına aldığı ülkeleri ve milletleri sömürmemiş; aksine "âbâd eylemiş" ve şenlendirmiştir. "Devler-i Alîyye", hâkimiyet sahası, medeniyeti, ihtişamı, teşkilâtlanması ve sosyal yapısı bakımından çok kültürlü ve çok milletli bir imparatorluktur. Bize göre, imparatorluk teriminin menfî anlamlarından kaçınmak için Osmanlı'yı bu muhteşem sıfattan mahrum etmek doğru değildir.
Osmanlı Cihan Devleti, Roma İmparatorluğu'ndan sonra dünyanın en uzun ömürlü, hanedan olarak en uzun süre yaşayan, üç kıtada en büyük toprak parçasında hüküm süren ve nüfuz sahibi olan bir imparatorluktur. Coğrafya profesörü Ramazan Özey hocamızın araştırmalarına göre; kuruluşunda 5.631 km olan Osmanlı Devleti'nin yüzölçümü, etki alanları ile birlikte Fatih döneminde 2.214.000 km , Yavuz döneminde 6.557.000 km (8 yıllık saltanat döneminde üç kat arttırmıştır), Kanunî döneminde 14.983.000 km" ve en geniş sınırlara ulaştığı nokta olan XVII. yy. sonlarında ise 24 milyon km' yi buluyordu. 1913 Yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun yüzölçümü, 18O.OOO km si "Avrupa-i Osmaniye'de, 1.800.000 km'si "Asya-i Osmaniye'de, 3.000.000 km' si "Afrika-i Osmaniye'de olmak üzere toplam 4.980.000 km yi buluyordu. Osmanlı İmparatorluğu’nun hâkimiyeti akındaki topraklarda bugün 45 ülke, nüfuzu ve etkisi altındaki topraklarda ise 31 ülke bulunmaktadır. Daha da çarpıcı göstergelerle ifade edilirse, bugün Osmanlı'nın hâkimiyeti ve etkisi altındaki coğrafyada 76 ülke ve devlet bulunmakta, bunların yüzölçümleri toplamının dünya geneline oranı %37,8, burada yaşayan nüfusun dünya nüfusuna oranı ise %40,1 olmaktadır.
Prof. Dr. Bernard Lewis, "Osmanlı'nın, hâkimiyeti akındaki her dinden ve her milletten insanlar için tartışmasız bir mutluluk devri olduğunu" kaydetmiştir. Gerçekten de Osmanlı Millet Sistemi, her dinden ve her milletten insanların büyük bir hoşgörü anlayışı ile beraberce yaşadıkları bîr huzur medeniyetini ifade eder. (h m an h, her kültür ve medeniyet ile ilgilenmiş, güzel ve değerli gördüklerini benimsemiş ve bu güzellikleri Orta Asya'dan, anayurttan taşıdığı kültür potasında İslâmın ölçüsüyle tartarak ve eriterek yeni, orijinal, zengin bir medeniyet inşa etmiştir.
Osmanlı Türk'tür. Osmanlı İmparatorluğu, çağdaşı Avrupalı devletler ve yazarlar tarafından "Türk İmparator tuğu", "Türk Devleti' ve "Türkiye" olarak görülmüştür. Osmanoğulları da kendilerini Türk olarak kabul ermiş, Türkçe İmparatorluğun her döneminde Devletin resmî dili olarak kullanılmıştır. Bazı yazarların, literatürdeki "etrak-i bî-idrak" gibi âsi ve göçebe Türkmenleri ve özellikle Çel alî isyanlarına karışanları kasteden ifadeleri örnek göstererek Osmanlı'yı Türklüğün dışında gösterme gayretleri doğru değildir.
Osmanlı İslâm'dır. Osmanlı medeniyeti bir islâm medeniyetidir. İslâm tefekkürünün, biliminin, kültür ve sanatının şahikasına ulaştığı bîr zirve medeniyettir. Ancak, Osmanlı her dinî inanca karşı saygılı ve müsamahalı olmuş, din ve vicdan hürriyeti bakımından çağının ötesine geçmiş bir "Güneş Ülkesi"dir.
İşte böyle bir devletin ve medeniyetin en tabiî ve meşru varisi Türkiye Cumhuriyetedir. Vatandaşı olmakla övündüğümüz Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Toplumu, Osmanlı'nın en Önemli miraslarıdır. Cumhuriyetimizin yönetim şekli elbette Osmanlı'dan farklıdır. Türkiye Cumhuriyeti yepyeni bir Devlettir ve siyasî bakımdan Osmanlı'nın devamı değildir. Ancak tarihin devamlılığı çerçevesinde, Osmanlı'nın sosyal, ekonomik ve kültürel mirasını devraldığımız, ideolojik peşin hükümlerden sıyrılarak kabul etmemiz gereken bir gerçektir.
Yeni bin yılın eşiğinde Cumhuriyetimizi geliştirerek, demokrasi boyutunu zenginleştirerek Osmanlı'nın da ilerisinde bir noktaya ulaşmayı ümit ve temenni ediyoruz.
Bu eserin hazırlanmasında en büyük emek sahibi, projenin fikir babası, bilimsel ayrıntılardan tashihine kadar her safhayı bizzat yürüten Hasan Celâl Güzel'e şükranlarımız sonsuzdur. Bu eser hep O'nun eseri olarak anılacaktır.
Bilim editörlerimiz Doç. Dr. Kemal Çiçek'e ve Cem Oğuz'a teşekkür borçluyuz, özellikle Doç. Dr. Kemal Çiçek, projenin başından sonuna kadar her türlü fedakârlığı ve gayreti göstermiş, tek tek bütün yazıları okuyarak bilimsel raportörlüğünü gerçekleştirmiştir. Cem Oğuz ve Cemre Güzel, dünyanın dört bir yanı ile temas kurmuş, yurt dışı v tercüme koordinasyonunu icra etmişlerdir.
Yayın Kurulu Başkanımız ve dünyanın bir numaralı Osmanlı Tarihçisi, hepimizin hocası Prof. Dr. Halil İnalcık'a hem bu görevi, hem de çok değerli orijinal araştırması için şükranlarımızı sunuyoruz. Yayın Kurulu Üyelerimiz; bize Kurum ve şahıs olarak her türlü desteği sağlayan Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halacoğlu'na, ekibiyle beraber biz! hiç yalnız bırakmayan IRC1CA Başkanı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu'na, defalarca mütevazi büromuzda günlerini, saatlerini harcayarak yazılan tek tek inceleyen nezaket timsali hocamız Prof. Dr. Nejat Göyünç'e, en büyük destekçimiz olan sevgili hocamız Prof. Dr. Ercüment Kuran'a, her zamanki mütevazi edasıyla yükümüzün büyük kısmım yüklenen ve bibliyografya çalışması ile eserimize değer katan çalışkan hocamız Prof. Dr. Bahaeddin Yediyiyıldız'a, gece gündüz bilgisine ve yardımına başvurduğumuz Prof. Dr. İlber Ortaylı'ya, sahasındaki yazıları büyük bir vukuf ve titizlikle inceleyen Prof. Dr. Ahmet Yaşar Ocak'a, çok değerli hocamız Prof. Dr. Mübahat Kütükoğlu'na, Prof. Dr. Stanford Shaw'a ve Prof. Dr. Jakop Landau'ya en derin şükranlarımızı sunuyoruz.
Projenin gerçekleştirilmesinde Türkiye'nin ve dünyanın en Önde gelen bilim adamları bize yardımcı oldular. Müşavirliğimizi üstlenen değerli hocalarımıza teşekkür borçluyuz. Bunlar arasında yer alan ve birer yayın kurulu üyesi gibi faaliyet gösteren başta Doç. Dr. Ali Birinci olmak üzere, proje hazırlık safhasında çalışmalara katılan Prof. Dr. Burhan Erdem'e, Kültür ve Sanat ciltlerinin hazırlanmasında en büyük katkıya sahip olan Prof. Dr. Mustafa İsen'e ve Prof. Dr. Hakkı Acun'a, her zaman yanımızda bulduğumuz Prof. Dr. Rüçhan Arık'a ve Prof. Dr. Oluş Arık'a, Düşünce cildimize büyük destekte bulunan Prof. Dr. Süleyman Hayri Bolay'a, bizzat büromuzu teşrif ederek yardımlarını esirgemeyen Prof. Dr. Yavuz Ercan'a, Prof. Dr. Günsel Renda'ya, Prof. Dr. Esin Kahya'ya, Doç. Dr. Yusuf Oğuzoğlu'na, Dr. Zeynep Ertuğ'a, Dr. Kıymet. Giray'a, Dr. Kate Fleet'e, Dr. Kaori Komatsu'ya ve Dr. Ayşe Judy Upton-Ward'a; ayrıca çalışmalarımızda yardımlarını esirgemeyen Prof. Dr. Ahmet Tabakoğlu'na, Prof. Dr. Murat Çizakça'ya, Prof. Dr. Gönül Cantay'a, Prof. Dr. Örçün Barışta'ya ve Prof. Dr. Bekir Karlığa'ya şükranlarımızı sunuyoruz. Çoğunluğu akademisyen olan değerli mütercimlerimizin güzel tercümelerine, redaktörler Yılmaz Çolak ve Ertan Aydın'ın üstün gayretlerine müteşekkiriz.
Projenin gerçekleşmesinde teknik koordinatörümüz Murat Ocak, insanüstü bir gayret göstermiştir. Gökçen Teknik'ten Ali Taştepe ve Ömer Faruk Taştepe'nin uykusuz gecen gecelerini ve emeklerini, genç bilim adamları musahhihlerimizin çırpınışlarını unutmamız mümkün değildir. Balkan Ciltevi’nin sahibi Muammer Bilgiç bir Osmanlı Efendisi edasıyla en güzel şekilde ciltlemeyi başarmıştır. Nihayet Semih Ofset'in sahibi Mustafa Çakır, hiç şüphe yok ki, bu projenin en büyük emektarları arasında baş sırada yer almaktadır. O'mın gayretleri olmasaydı bu proje tamamlanamazdı. Ayrıca projeyi birlikte yürüttüğümüz Türk Erdem Vakfı (TÜRKEV) yöneticilerine ve Vakıf Başkanı Mesut Yılmaz'a teşekkürlerimiz bakîdir.
"Osmanlı"dan sonra sıra dört ciltlik ve 3.500 sayfalık "Great Ottoman-Turkısh Civilızation'a geliyor. Çalışmalarını sürdürdüğümüz bu önemli eseri de inşallah kısa bir zamanda yayınlamayı ümit ediyoruz.
"Osmanlı "nın, Osmanlı araştırmalarına ve araştırmacılarına ışık tutmasını ve daha iyilerinin yapılmasına vesile olmasını diliyoruz.
Yeni Türkiye
|